Diyet sistemlerinin çeşitlenmesi ile beraber birçok farklı teknik gün yüzüne çıkıyor. Aslında uzun zamandır var olan bir konuyu son zamanlarda oldukça popüler olması sebebiyle incelemek istiyorum. Çiğ beslenme!
Çiğ beslenme besin öğelerini koruduğu, daha doğal olduğu için tercih ediliyor. Peki gerçekten çiğ beslenmek sanıldığı kadar faydalı mı?
Bu yazıda çiğ besin ve pişmiş besin farklarından, çiğ beslenmenin fayda ve zararlarına, çiğ tüketilmesi gereken besinlerden, pişirme sürecinde meydana gelen olaylara kadar birçok konuya değinecek, soruları cevaplayacağım.
Hazırsanız başlıyoruz!
Yazı İçeriği
Çiğ beslenme sanatı
İnsanoğlunun en büyük tutkusu mucize formüller bulmak. Ama birçok durumda mucize formül diye bir şey yok. Konu özellikle insan vücudu ise.
Bu tip durumlarda mucize ve her yerde doğru sonucu veren formüller yerine, belirli noktalarda işe yarayan ve belirli noktalarda yetersiz kalan yollar kullanmak en mantıklısı oluyor. İşte çiğ beslenme olayı bahsettiğim olayın güzel bir örneği.
Çünkü çiğ beslenme bazı besinler için gayet güzel bir tüketim biçimi iken bazı besinler için zarar oluşturabilecek bir tüketim tarzı. Burada yanlış düşünmenizi ve zarar görmenizi istemiyorum. Zira boy boy çiğ beslenme diyetleri ya da çiğ beslenmenin faydalarına dair yazılar görüyorum.
Tek taraflı incelemek ise bilim için her zaman bir handikap oluşturuyor. İşte bu yüzden çiğ beslenmek bir sanat. Çünkü doğru yerde kullanmak için bu konuda düşünmeli ve zaman harcamalısınız.
Yazımın ilerleyen kısımlarında ise çiğ beslenme sanatını nasıl icra edeceğinize dair vizyonu sizlere katacağımı düşünüyorum. Gelin çiğ beslenmenin fayda ve zararlarına bir göz atalım.
Çiğ beslenmenin faydaları ve zararları
Çiğ beslenmenin fayda ve zararları olabileceğinden bahsettim. Peki sıralamamı ister misiniz?
Gelin ayrıntılara değinelim.
Vitamin kaybı ve çiğ beslenme
Vitaminler farklı yapılara sahipler. Bu farklılık onların ısıya dayanıklı olma özelliklerini de değiştiriyor. Daha dayanıksız olanlar ve ısıyla beraber zarar görenler ise suda çözünen vitaminler.
Pişirme sürecinde zarar gördüğü düşünülen vitaminlerden en önemlileri B ve C vitaminleri.
Kısa bir kaynatma yapsanız bile besinlerin içerisinde bulunan B ve C vitaminlerinin büyük çoğunluğunu kaybedebilirsiniz.
Bu sebeple antioksidan özellikte olan ve bedeniniz için oldukça önemli B ve C vitamini içeren besinlerin içeriğini korumanız için çiğ tüketmeniz daha mantıklı olacaktır.
Bazı pişirme yöntemleri diğerlerinden daha az vitamin kaybına neden olur. Bu konuda ayrıntılı bilgiyi sağlıklı pişirme yöntemleri adlı yazımda bulabilirsiniz.
Enzim kaybı ve çiğ beslenme
Enzimler birçok kimyasal reaksiyonu hızlandıran elemanlar. Birçok mekanizmada hayati fonksiyona sahip enzimlerin bir handikapı var. Isıya dayanıksızlar.
Bunun sebebi enzimlerin protein yapıda olması. Yüksek ısı ise protein yapının bozulmasına neden olur.
Buraya kadar herşey tamam. Bazı araştırmacılar ise besinlerin içerisinde bulunan enzimlerin pişirme sırasında zarar gördüğünü ve bu durumun sindirime zarar verdiğini iddia ediyor.
İddialar ise tamamen hayal ürünü. Çünkü sindirim sisteminiz besinleri sindirmek için yeterli donanıma sahip. Ayrıca pişirilsin yada pişirilmesin mide asidinden geçerken besinlerin içinde bulunan birçok enzim bozulur ve özelliklerini kaybeder.
Bu sebeple besinlerin enzim yapılarını korumak için çiğ beslenmeye çalışmak beyhude bir aktivite olacaktır.
Kolay sindirim ve çiğ beslenme
Çiğ beslenmenin sindirime yardım etmediğinden bir önceki başlıkta bahsettim. Peki pişirmek sindirime yardım eder mi? Cevabım evet!
Her madde içerisinde bağlar içerir. Bu bağlar bir arada kalmasını ve özelliklerini korumasını sağlar. Pişirme sırasında uygulanan ısı ise bağların bazılarının kırılmasına neden olur. Bu durum besinlerin daha kolay sindirilmesine neden olur.
Ayrıca daha fazla çiğnenen besinler daha çok parçaya bölünür ve sindirim enzimlerinin temas edeceği daha fazla dış alana sahip olur. Bu durumlar toplamda besinlerin daha iyi sindirilmesine yardım eder.
Birçok gıda içerisinde besin öğelerini bağlayıp atılmasına neden olan “anti-besinler” içerir. Burada pişirmek bahsettiğim “anti-besinlerin” etkisiz hale getirilmesinde oldukça önemli.
Antioksidan kapasitesi ve çiğ beslenme
Antioksidan birçok sağlıklı yaşam elemanını doğrudan etkiler. Bu sebeple antioksidan içeriği yüksek olan besinleri tüketmek oldukça önemli.
Diyette yoğun antioksidan içeren besinlerin seçimi ile beraber oldukça önemli bir diğer husus antioksidan içeriğini arttırmak. Evet evet arttırmaktan bahsediyorum. Çünkü bazı antioksidan içerikleri ısı ile beraber artıyor.
Özellikle beta karoten, lutein ve likopen pişirme ile potansiyeli artan antioksidanlar.
Çiğ beslenme: Zayıflatır mı? Sağlıklı mı?
Çiğ beslenmenin fayda ve zarar ilişkisine değindim. Burada konuşmamız gereken iki iddia daha var. Bunlardan ilki çiğ beslenmenin zayıflatacağı hususunda.
Zayıflama ve çiğ beslenme hususunda gösterilmiş ciddi etkiler yok. Kilo verme konusunda bahsedilebilecek iki şey çiğ var. İlki besinlerin daha zor sindirildiği ve daha fazla doygunluk hissi uyandırması. İkincisi ise daha fazla lif alınması.
Ama bu iki önemli özellik bile sadece çiğ besin tüketerek kilo verebileceğiniz anlamına gelmiyor. Daha dengeli ve doğru bir beslenme tarzı kilo verme hususunda size daha fazla yardımcı olabilir. Bu konuda ayrıntılı bilgi almak için kilo vermek istiyorum adlı yazımı okuyabilirsiniz.
Sağlık ve çiğ beslenme konusunda konuşulacak çok şey var. Öncelikle et dahil birçok hayvansal besini çiğ şekilde tüketemeyeceğinizi biliyorsunuz. Bu besinlerin yoğun D vitamini, omega-3 yağları içerdiğini düşündüğümüzde aslında sağlıklı yaşam için önemli besin öğelerini kaçırmış oluyorsunuz.
Ayrıca çiğ beslenmek birçok zararlı mikro organizma ile karşılaşmanıza ve hasta olmanıza neden olabilir.
Doğru besinleri çiğ tüketmek mantıklı iken, tüm besinleri sağlıklı yaşam için çiğ tüketmek bir nevi intihar olacaktır.
Hangi besinler çiğ tüketilmeli?
Çiğ beslenme sanatında en önemli şeyin hangi besinleri pişmiş hangi besinleri çiğ tüketmek gerektiğine karar vermek olduğundan bahsetmiştim. İşte bu sanatı doğru şekilde uygulamak için sizlere başlangıç listesi vermek istiyorum.
Yukarıda bahsettiğim antioksidan içeriği, vitamin miktarı ve sindirim özelliklerine dayanarak hangi besinleri çiğ, hangi besinleri pişmiş olarak tüketeceğinize sizde karar verebilir ve listenizi genişletebilirsiniz.
Çiğ tüketilecek besinler
- Turp içeriğinde bulunan folatın büyük kısmını pişirme sırasında kaybeder.
- Brokoli ciddi miktarda C vitamini ve sülforaphan içerir. Bu iki besin öğeside pişirme esnasında ciddi şekilde kaybedilir.
- Kırmızı biberde aynı şekilde oldukça geniş bir C vitamini havuzuna sahip.
- Sarımsak içeriğindeki anti kanser bileşikler ile ciddi bir koruyucu. Bu bileşikler ise ne yazık ki ısıya dayanıklı değil.
- Soğan kalp sağlığını koruyan ciddi elemanlar içerir. Ama diğer önemli ajanlar gibi bu besin öğeleride ısıya dayanıksızdır.
Bu sebeple yukarıdaki besinleri çiğ tüketmeniz oldukça mantıklı olacaktır.
Pişmiş olarak tüketilecek besinler
- Domates ve havuç ciddi düzeyde beta karoten ve likopen içerir. Bu besinleri pişirmek ise antioksidan kapasitelerini ve emilimi arttırır.
- Mantar birkaç farklı kanserojen madde içerebilir. Bu kanserojen madde içeriği ise pişirilme sırasında ciddi şekilde azalır.
- Fasülye ise çiğ tüketildiğinde ihtiva ettiği lektin adı verilen bir toksin ile size zarar verebilir. Pişirme lektin yapısını parçalayacaktır.
- Ispanak birçok farklı mikro besin içerir. Bu mikro besinlerin daha iyi emilebilmesi için ise mutlaka pişirilmesi gerekiyor.
Bu sebeple yukarıdaki besinleri pişirerek tüketmeniz oldukça önemli.
Sonuç olarak çiğ beslenme tüm besinler için geçerli sağlıklı bir yöntem değil. Seçilmiş besinlerin ise çiğ tüketilmesi alınan faydayı ciddi şekilde arttıracaktır.