Fast food restaurantları diyetine harfi harfine dikkat eden ve iradesi güçlü insanları bile yoldan çıkartabiliyor. Normalde aynı porsiyon ile iki kere doyacak arkadaşlarınız masadan aç kalkıyor ve bunu sık sık dile getiriyor.
Bunun sebebini daha önce düşündünüz mü?
Bu yazıda işletmelerin bilinç altınız ile nasıl oynadığını ve sizi nasıl yönlendirdiğini göstermek istedim.
Böylece diyetinizin bozulmasını engelleyip, algınızı temiz tutabilirsiniz.
Dikkat dağıtmak
Zihniniz odaklanarak daha iyi anlar ve anladıklarını benimser. Beslenirken de aynı durum geçerli. Eğer yediğiniz yemeğe daha iyi odaklanırsanız, beyniniz doyma sinyallerini daha hızlı ve etkili bir şekilde gönderir.
Fast food restaurantlarında
- Ortam olabildiğince gürültülüdür. Kendi sesinizi bile duyamazsınız.
- Klimalar bir türlü çalışmaz, sıcak ve soğuk ile baş başa kalırsınız.
- Bazı fast food zincirleri loş ışık bazıları ise aşırı yoğun ışık tercih eder.
Bu ortam bilinç altınızı aşağıdaki mekanizmalar ile etkiler.
- Aşırı sesli bir ortam zihninizin sürekli dış ortam ile ilgilenmesi demek. Bu ortam ise yediğiniz yemeğe karşı farkındalığınızın azalması ve aç hissetmenize sebep oluyor.
- Sıcak ve soğuk ortam sizi rahatsız edecek ve hızlı yemenizi sağlayacak. Hızlı yemeniz ise daha geç doymanız demek.
- Loş yada aşırı parlak ışık ise aynı amaca hizmet eder ve yediklerinizi görmenizi engeller. Ne kadar yediğinizi tam olarak seçemezseniz yeterli miktarda yeseniz bile beyniniz yediğiniz besinleri doğru şekilde algılayamadığı için buna ikna olmaz ve aç kalkarsınız.
Doğru ortam sessiz yada yavaş bir müzik ile seslendirilmeli, vücut ısısında olmalı ve sizi rahatsız etmeyecek şekilde iyi aydınlatılmış olmalıdır.
Renkleri kullanmak
Yapılan araştırmalar kırmızı, sarı ve turuncu gibi renklerin yeme isteğini arttırdığını, beyaz ve mavi renklerin ise azalttığını göstermiş. Bu durum tabaklar, koltuklar hatta tuvaletlerde bulunan eşyalar içinde geçerli.
Siz hiç mavi ve beyaz renkler ile bezeli bir fast food restaurantı gördünüz mü?
Fast food restaurantlarında
- Ortamda kırmızı sarı ve turuncu renkler hakimdir. Menülerden tuvaletlere kadar durum aynıdır. Tüm restaurant beyaz renkler ile dizayn edilmiştir.
Doğru ortam ise mat beyaz ve mavi renkler ortama hakim olmalıdır.
Paketleme yapmak
Aynı miktarda elmanın sayısını, elmalar çuvalda ve yerdeyken tahmin etmeye çalışın.
Sonucu ben tahmin edeyim. Yere serilmiş haldeyken elma sayılarını daha doğru tahmin edeceksiniz. Bu paketlemenin zihninizin miktar algısını bozması ile alakalıdır.
Fast food restaurantlarında
- Tüm besinler tabaklar yerine paketler ile sunulur.
- Menüde görülen paketlemeden farklı olarak içinde bulunan besine nazaran daha büyük paketler seçilir.
Bu paketleme tarzı bilinç altınızı aşağıdaki mekanizmalar ile yönlendirir.
- Paketler, içerisinde bulunan besinlerin miktarını kavramanızı engeller.
- Ayrıca içinde bulunan besine göre büyük seçilmiş paketler göreceli olarak beyninize besinin küçük ve az olduğu mesajını yollar.
Doğru paketleme ise besinlerin açıkça görüldüğü ve besinin içinde büyük görüneceği “küçük” paketler ile yapılmalıdır.
Hızlı seçim yaptırmak
Daha önce kasaya salata sipariş vermek için yaklaşıp hamburger ile masanıza döndüğünüz oldu mu hiç? Kendinizi suçlamayın. Bu tamamen bir oyun.
Hızlı seçim yapmak kontrol mekanizmasını ortadan kaldırır. Bu sizin bastırdığınız duyguların ortaya çıkmasına sebep olur.
Sonuçta hamburger isteyen beyninize rağmen salata sipariş vermek için kasaya yaklaşıp bir anda seçim yapmak zorunda bırakılmanız kolaya kaçıp hamburger siparişi ile sonlanabilir.
Fast food restaurantlarında
- Kasa önü mümkün olduğunca dolu tutulur.
- Sizden “hemen siparişinizi alayım” yada “siparişinizi verin” gibi aceleci ifadeler ile siparişiniz istenir.
Bu tavır bilinç altınızın aşağıdaki mekanizmalar ile yönlendirir.
- Seçim yapma ve karar verme yetilerini kısıtlar. Böylece olması gerekeni değil canınızın istediğinizi seçersiniz.
Doğru sipariş ise karar vermek için ayrıntılı bir menü ve yeterli sürenin verildiği alışılmış sipariş alma metodları ile yapılmalıdır.
Artık nasıl yönlendirildiğinizin farkındasınız. Sizce de bu oyuna “dur” deme vakti gelmedi mi?