Daha önce egzersiz temposu ile ilgili birçok yazı yayınlamıştım. Bunlardan en önemlileri egzersiz ve tekrar sayısı, set aralarında dinlenme ile ilgiliydi. Mevcut yazılarla beraber akıllara yeni bir soru geliyor: Haftada kaç gün spor yapılmalı?
Bu yazıda kaç günde bir spor yapmanız gerektiğinden, dinlenme fizyolojisine ve bu sürelerin bilimsel dayanaklarına kadar birçok hususa değineceğim.
Yazı yoğun açıklama içeriyor. Eğer vaktiniz kısıtlı ve direk cevap arıyorsanız lütfen yazının sonundaki özet kısmına göz gezdirin.
Hazırsanız başlıyoruz!
Yazı İçeriği
Kas dinlenmesinin fizyolojisi
Birçok farklı yazıda kas dinlenmesi ve yeniden yapılanmasının fizyolojisinden bahsettim ama bu kez spor yapanlar için uzun vadeli dinlenme ve yeniden yapımdan bahsetmem daha doğru olacak. Zira dinlenme ve yeniden yapılanma fizyolojisini öğrenmeniz kaç günde bir egzersiz yapmanız gerektiğine karar vermenizde önemli bir basamağı oluşturuyor.
İstisnasız tüm egzersiz tiplerinde gelişimi sağlayan şey -ki bu gelişimden kasıt bazen dayanıklılık, bazen güç, bazen ise kas kütlesi olabiliyor- egzersiz ve dinlenme ikilisinin beraber kullanılmasıdır. Egzersiz yapıldığında sanılanın aksine kaslarınız gelişmez sadece onlara yetersiz olduğunu ve bu yetersizliğe adapte olması gerektiği mesajı verilir.
Bu egzersiz sürecinde verilen “yetersizsin” mesajının yanında kasların egzersiz sırasında maruz kaldığı etkilerden bahsetmek istiyorum. Kaslarınız egzersiz sırasında,
- Kasılma ve gevşeme süreçlerinde mikro travmalar yaşar ve mikroskobik seviyede yırtılır.
- Egzersiz sırasında hızlı metabolik aktivite ile içerisinde hücre atıkları birikir.
- Aynı zamanda biriken atıklar ile beraber hücre sıvı ve mineral dengesi bozulur.
Sonuç olarak hücre içinde oluşan bu hasar ile beraber “yetersizsin” mesajı hücreyi egzersiz sonrası aşamada dinlenme, yeniden yapılanma ve gelişme sürecine girer.
Bu sürecin tamamlanması bir sonraki antrenmana hazır olduğunuz anlamına gelir. Eğer tam olarak yapılanmadan yeni antrenmana başlarsanız ve bu durum kronik hale gelirse kas gelişimi sekteye uğrar, sakatlık riski artar ve uzun vadede sürantrenman (overtraining) olma ihtimali ortaya çıkar.
Burada sizlere kesin bilgiler veremeyeceğimi sadece bir yol haritası çizeceğimi en baştan belirtmek istiyorum. Çünkü genel olarak tekrar yapılanma fizyolojisini etkileyen
- Hormonal ortam,
- Yaş, cinsiyet ve diğer beden özellikleri,
- Yaşam standartaları ve alışkanlıkları (uyku, stres ve benzeri),
gibi birçok değişken mevcut. Bu değişkenleri değerlendirip doğru ayarlama yapmak oldukça önemli.
Sonuç olarak kaç gün egzersiz yapmanız gerektiğini belirleyen en önemli etken tekrar yapılanma ve gelişme sürecidir. Bu süreci doğru değerlendirmeniz haftada kaç gün spor yapacağınıza karar vermenize yardım eder.
Bu süreci nasıl değerledireceğinize yazının devamında değineceğim.
Egzersiz tipleri ve egzersiz sıklığı
Egzersiz tipi yelpazesinin geniş olması ile beraber dinlenme ve egzersiz sıklığı da aynı şekilde oldukça geniş bir aralıkta yer almakta. Tüm egzersiz türlerinde açıklama yapmak oldukça zor olsa da en azından egzersiz tiplerini sınıflamak ve o sınıflar hakkında konuşmak mümkün.
Vücut geliştirme: haftada kaç gün spor yapmalı?
Vücut geliştirme için ana odak noktamız kas liflerinin onarılması. Zira vücut geliştirme için hedef kasların genişletilmesi ve kütlesinin arttırılmasıdır.
Burada önümüze antrenman tipleri ile alakalı bir değişim ortaya çıkıyor. Zira değişen antrenman tipleri ile beraber dinlenme tempolarıda değişecektir. Ben ağırlık antrenmanı için basit bir sınıflama oluşturdum.
Bu sınıflamada antrenmanlar,
- Bölgesel, tek veya iki bölge protokolü,
- Bölgesel, üç veya daha fazla bölge protokolü,
- Tüm vücut protokolü,
olarak sınıflandırılabilir.
Bölgesel, tek veya iki bölge protokolünde genel olarak kişiler iki bölgeye yoğunlaşarak bu bölge üzerindeki tüm kas liflerini çalıştırmayı hedefler. Örnek olarak omuz ve arka kol çalışan sporcular ön, orta ve arka omuz bölgelerini, uzun iç ve dış arka kol bölgelerini çalıştıracaktır. Bu tip egzersizlerde hedef bölgelere ait tüm kas lifleri çalıştırıldığı için diğer günlerdeki antrenmanlarda tekrardan omuz ve arka kol egzersizlerine dönmeye ihtiyaç yoktur.
Burada önemli noktalardan biri de büyük kas gruplarının daha fazla baskıya maruz kalması, daha çok kas lifinin yapılanmaya ihtiyacının olmasıdır. Bu sebeple büyük kas gruplarının diğer küçük kas gruplarına göre daha fazla tekrar yapılanmaya ihtiyacı olduğu akıldan çıkarılmamalı.
Bu tip egzersiz yapan bireyler ağır ve tüm kas gruplarını çalıştıran egzersizlerini yaptıkları için dinlenme sürelerini uzun tutmalı ve ciddi düzeyde yıpranan kas, tendon gibi yapıları dinlendirmeli. Başlangıç ve orta düzey sporcular için haftada 3-4 gün egzersiz seansı içerisinde tüm kas gruplarını bir kere çalıştırmaları yeterli olacaktır.
Bölgesel, üç veya daha fazla bölge protokolünde kişiler üçten fazla bölgeye yoğunlaşır ve bu bölgelerin sadece belirli kas gruplarını çalıştırırlar. Örnek olarak omuz, arka kol, bacak çalışan sporcular ön ve orta omuz, arka kol dış lifleri ve ön bacak egzersizlerini yaparlar. Devam eden günlerde omuz bölgesinde kalan arka omuz, arka kol iç ve uzun lifler ve arka bacak gibi bölgeler çalışılabilir.
Bu tip egzersiz yapan bireyler bir kas grubunun tamamını çalıştırmadan parçalı bir antrenman sistemi izlediklerinden haftada en az bir kere tüm kas gruplarını çalıştıracak şekilde 5-6 antrenman yapabilirler. Genel olarak profesyonel düzeyde kullanılan bu parçalı yöntem iyi dizayn edilemeli ve yan kas gruplarının kullanımı dikkatle incelenmelidir.
Yan kas gruplarından kastım ana kas grupları ile beraber arka planda çalışan liflerdir. Bu genel olarak dikkat edilmeyen ve performans kısıtlayan bir husus. Örnek olarak arka kol egzersizi yapan birey bir sonraki gün göğüs antrenamanı yaparken zorlanacaktır.
Bunun sebebi bir gün önceden yıpranmış kas liflerinin göğüs egzersizleri sırasındaki “press” tipi egzersizlerinde yetersiz kalmasıdır.
Tüm vücut protokolünde kişiler parça kas grubu gözetmeksizin bileşik egzersizler ile beraber çalışmakta ve güç odaklı hedefler belirlemekte.
Bu tip egzersiz yapan bireylerde antrenman yoğunluğuna göre haftada 5-7 antrenman bile yapabilirler.
Kilo verme: Haftada kaç gün spor yapılmalı?
Kilo verme sürecinde bireyler ağırlık antrenmanı yapıyorsa bir önceki başlığa bakabilir. Bunun haricinde optimal kilo verme hızı ve kardiyo düzeni ile ilgili konuşmak istiyorum.
Öncelikle kilo vermek için uzun süre kardiyo yapan bireylerin bu açıdan herhangi bir engelleri yok. Kardiyovasküler sistemin zorlandığı bisiklet, spinning gibi egzersiz tiplerinde kas yapılarının fazla zarar görmediği ve eklem yapılarının zorlanmadığını biliyoruz.
Bu sebeple kilo vermek isteyen bireylerin kardiyo yapıyorlarsa haftada 5-6 gün egzersiz yapabilmeleri mümkün. Egzersize yeni başlayan sporcularda ise mevcut alışma süreçlerini haftada 3-4 egzersiz ile geçirmeleri olası.
Dayanıklılık: Haftada kaç gün spor yapılmalı?
Dayanıklılık geliştirme amaçlı yapılan egzersiz yelpazesi oldukça geniş. Bu sebeple net olarak egzersiz tipine bağlı bir yol yerine size bakış açısı vermeyi planlıyorum.
Dayanıklılık egzersizleri tek tip aktivite üzerinden ilerleyen bu aktiviteleri genelde uzun süre ve belirli tempolarda yapmaya dayalıdır.
Bu sebeple uzun egzersiz periyotlarını içerir ve oldukça yorucudur. Kas yıpranması genel olarak ön planda olmamakla beraber uzun süreli egzersize bağlı metabolit birikimi yaşanmakta. Bu metabolit birikimi gelişime ciddi boyutlara erişmediği sürece zarar vermediği için dayanıklılık için egzersiz yapan bireyler kapasiteleri bünyesinde egzersiz yoğunluğunu ayarlamakta serbestler.
Özet
Egzersiz sıklığı birçok farklı değişkene bağlı değerlendirlebilecek bir husus.
Genel olarak ağırlık çalışanlar için konvansiyonel çalışma tarzlarında haftada 3-4 gün egzersiz, kilo vermek isteyenler için haftada 4-6 egzersiz ve dayanıklılık sporcularında yoğunluğa bağlı olarak 5-6 egzersiz uygun olacaktır.
Sonuç ve öneriler
Egzersizi sadece sağlıklı kalmak için yapanlar için spor yapmak sıklığı minimum miktar haftada üç gün günde minimum 30 dakika olarak klavuzlarda belirlenmiştir. Bunun harici bütün amaçlarda kaç günde bir spor yapacağınıza dinlenme ve gelişme süreciniz etki eder.
Burada değinmek istediğim bir diğer konu ise “daha fazla egzersiz daha fazla fayda sağlar mı?” sorusu olacak. Egzersiz ve fayda ilişkisini şu grafik ile anlatmaya çalışayım.
Basit ama etkili bu tabloda egzersiz sıklığının artmasının sürekli olarak sağlığa olumlu etkisinin olmadığını görüyorsunuz. Özellikle profesyonel sporcularda sık gördüğümüz bir sorun var. O soruna değinmem konuyu daha iyi anlamanızı sağlayacaktır.
Birçok profesyonel sporcu yoğun egzersiz temposu içerisinde normal insanlara nazaran daha fazla gribal enfeksiyona yakalanır. Sık ve sürekli egzersiz yapan bu sporcuların vücut dirençlerinin düşmesi bu egzersiz temposuna bağışıklık hücrelerinin verdiği cevap ile alakalı. Diğer bir yandan araştırmalar düzenli egzersiz yapan bireylerin bağışıklık hücrelerinin aktive olduğu ve daha iyi iş gördüğünü gösteriyor.
Sonuç olarak daha fazla egzersiz yapmak her zaman daha iyi değildir. Önemli olan ihtiyacınız olan ve maksimum faydayı sağlayacağınız düzeyde egzersiz yapmanızdır.
Bu yazıdan çıkarmanız gereken diğer hususlar ise,
- Dinlenme potansiyelinizi öğrenmeniz ve egzersiz sıklığını kas dinlenmesine göre optimize etmeniz,
- Farklı egzersiz tiplerinde ve farklı amaçlarda farklı antrenman sıklığını uygulamanız gerektiği,
olacaktır.