Yıllar geçtikte popüler hastalıklar değişiyor. Ayrıntılı incelemek istediğim huzursuz bacak sendromu da sık görülen ve can sıkan hastalıklar listesinde yukarı tırmanmaya devam ediyor. Ciddiyeti şöyle anlatmama izin verin. Artık batı toplumlarında bireylerin %15’i huzursuz bacak sendromundan muzdarip (1,2).

İşin kötü tarafı hayatı tehdit etmediği için huzursuz bacak sendromunun tedavisi hakkında çok az çalışma var. Dolayısıyla birçok insan çözüm için sadece çırpınabiliyor.

Ama benim açımdan huzursuz bacak sendromu oldukça önemli. Çünkü uyku süresini ve yaşam kalitesini azaltıyor.

Durum böyle olunca klinikte çok sık rastladığım huzursuz bacak sendromu hakkında size daha fazla bilgi vermek ve çözüm önerilerimi sunmak istiyorum.

Hazırsanız başlıyoruz!

Huzursuz bacak sendromunun belirtileri

Öncelikle durumun analizini yapmamız gerek. Dolayısıyla tanı kriterleri yani belirtiler ile başlayalım. Huzursuz bacak sendromu tanısı için aşağıdaki şikayetlerin hepsinin görülmesi gereklidir (3).

  • Dinlenme sırasında ortaya çıkan,
  • Günün belli saatlerinde daha fazla rahatsızlık veren (özellikle gece),
  • Ayağın hareket ettirilmesi ile rahatlama görülen (aksi halde görülen huzursuzluk)
  • Esnetme ve yürüyüş gibi rahatlatıcı aktivitelere rağmen geçmeyen ayağı hareket ettirme isteği.

Bu noktada tanıyı kesinleştirmek için bilinmesi gereken birkaç husus daha var. İlk konu ayağı hareket ettirme isteğinin pozisyon ile alakalı olmaması gerekliliği. Yani sırf rahatsız olduğu için ayağını hareket ettiren bireylere huzursuz bacak sendromu tanısı koyulmamalı.

Diğer konu ise yaşanan mini krampların huzursuz bacak sendromu olarak değerlendirilmemesi gerektiğidir ki bu çok gördüğüm bir hata. Tabi ki bilinçsiz yapılan ayak hareketlerinin değerlendirme dışı olduğunu bilmeniz gerekiyor. Yani alışıldığı için yapılan hareketler göz ardı edilmeli.

Huzursuz bacak sendromu aralıklar ile iyileşen ve kötüye giden bulgulara sahip olabilir. Dolayısıyla uzun vadeli düşünmek en doğrusu.

Huzursuz bacak sendromu nedenleri

Öncelikle elimizde çok fazla sebep olmadığını belirtmek istiyorum. Şüphelendiğimiz belli mekanizma ve suçlular var. Size bunlardan bahsedip hastalığa bakış açınızı şekillendirmek istiyorum.

Huzursuz bacak sendromu aşağıdaki faktörler ile ilişkilidir:

  • Aile öyküsü: Ailesinde huzursuz bacak sendromu olan bireyler risk altındadır.
  • Anemi ve demir eksikliği: Demir eksikliği yaşayan veya anemik bireylerde huzursuz bacak sendromu çok daha sık görülür.
  • Östrojen takviyesi: Yoğun östrojen içeren doğum kontrol haplarından kullanan veya menapoz sonrası hormon takviye tedavisi alan kadınlar risk altındadır.
  • Belirli nörolojik hastalıklar: Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, parkinson gibi bazı hastalıklar huzursuz bacak sendromu riskini arttırır.

Ayrıca,

  • Gebelik, böbrek hastalıkları,
  • Diyabet gibi sinir hasarı yapabilen durumlar,
  • Magnezyum veya folik asit eksikliği,
  • Alkol ve sigara alışkanlığı,
  • Lityum, metkloropamid, haloperidol, sertraline, tramadol, difenhidramin ve levotiroksin gibi etken maddeler,

huzursuz bacak sendromuna sebep olabilir veya durumu kötüleştirebilir (4, 5, 6).

Hatta bazı hipertansif hastalarımda tansiyon için kullandıkları ilacın huzursuz bacak sendromuna sebep olduğunu biliyorum.

Ardından huzursuz bacak sendromu uykusuzluğa ve uykusuzlukta ortalama tansiyonun artmasına sebep oluyor.

Konvansiyonel “tıbbın” faydalı olarak gördüğü bir ilacın kontrolsüz ve takipsiz kullanıldığında nelere yol açabileceğini görüyor musunuz?

Peki ya diğer sebepler?

Artık kanıtlanmasa da birçok durumun huzursuz bacak sendromuna sebep olabileceğini biliyoruz. Bu noktada hastalıkların kökenini incelemek gerekiyor.

Zira kökenine baktığınızda birçok durumun bağlantılı olduğunu göreceksiniz. İlk husus durağımız inflamasyon.

İnflamasyon ve huzursuz bacak sendromu: Birçok hastalığın inflamasyon ile başladığını biliyoruz. Huzursuz bacak sendromu da bunlardan biri olabilir. Çünkü yapılan araştırmalar gösteriyor ki inflamasyonun belirteci olan CRP ile huzursuz bacak sendromu sıklığında bir korelasyon var (7). Yani inflamasyon artışı aynı zamanda huzursuz bacak sendromuna sebep oluyor.

Hatta inflamasyonu azaltan ilaçların huzursuz bacak sendromunu iyileştirebildiğini gösteren araştırmalar var (8).

Tabloya diğer taraftan baktığınızda Alzheimer yada diyabet gibi hastalıkların, alkol ve sigara alışkanlığının direkt inflamasyon ile ilişkili olması huzursuz bacak sendromunun bu durumlar ile bağlantısını açıklar nitelikte.

D vitamini eksikliği: Demir eksikliğinin huzursuz bacak sendromuna sebep olabileceğinden bahsetmiştim. Ama D vitaminin karanlıkta kalmasına izin veremem.

Önce teorilere göz atalım. Huzursuz bacak sendromu birçok otorite tarafından dopamin salınımının bozulması ile ortaya çıkan bir hastalık olarak değerlendiriliyor. Dolayısıyla dopamin salınımında veya ileti sisteminde oluşacak bir bozukluk huzursuz bacak sendromu olarak ortaya çıkabilir.

Yapılan araştırmalar gösteriyor ki D vitamini dopamine bağlı ileti sistemini kullanan nöronların çalışmasını ve sağlığını korumak için önemli bir faktör. Dolayısıyla D vitamini eksikliğini tamamlamak ve üst sınırda tutmak hastalığın tedavisine katkıda bulunabilir (9, 10).

Huzursuz bacak sendromunun tedavisi

Tedavi birçok farklı protokole dayanıyor. Bunlardan medikal olanlardan bahsetmeyeceğim. Benim için önemli olan sorunun kökenine inebilecek, etkili ve doğal olanlar.

İşte hastalarıma tavsiye ettiğim tedavi basamaklarından birkaçı:

İnflamasyonu azaltmak tedavideki ilk basamak. Burada anti inflamatuar beslenme prensibi ile hareket etmekten, inflamasyonu azaltmak için özel fitoterapötiklere (zerdeçal gibi) kadar birçok farklı basamak kullanılabilir.

Hormonal dengesizliği teşhis etmek bazen tedaviden daha zor olabiliyor. Bu noktada deneyimli bir hekim ile çalışmak ve mevcut hormonal bozukluğu dengelemek çok önemli. Özellikle sigara alışkanlığı olan, doğum kontrol ilacı alan, menapoz sonrası östrojen tedavisi gören, hipotiroidili bireyler daha büyük risk taşıyorlar.

Eksiklikleri görmek huzursuz bacak sendromunda önemli bir husus. Çünkü metabolizmanızda olan birçok eksiklik gerek beyinde gerek sinir sisteminin diğer noktalarında bozukluk oluşturabilir. Tavsiyem bu noktada genelden özele ilerlemek. En sık görülen demir, çinko, D ve B12 vitamini eksikliklerini en başta incelemek size zaman kazandırabilir.

Bağırsak florasını düzeltmek sorunun bir diğer çözümü olabilir. Çünkü araştırmalar huzursuz bacak sendromuna sahip bireylerin yarısından fazlasında ince bağırsakta aşırı bakteri çoğalması durumu olan SİBO’nun olduğunu (11) ve durumun tedavi edilmesinin huzursuz bacak sendromunu rahatlatabileceğini gösteriyor (12). Dolayısıyla özellikle mikrobiyota bozukluğu olabilecek, şüpheli bulgulara sahip bireylere özel olarak eğilmekte fayda var.

Egzersiz ve rahatlama yöntemleri sürecin düzeltilmesinde “ana” değil destek tedaviyi oluşturmalı. Zira uyku öncesi kısa bir egzersiz ve esneme süreci kişilerin daha iyi uykuya geçmesini ve rahatlamasını sağlar (12, 13).

Rahatlamak için bir diğer güvenli yol aromaterapi. Uyku öncesi fitoterapi uzmanı tarafından reçete edilen uygun aromaterapi takviyesi kişinin rahat ve hızlı bir şekilde uykuya geçmesine yardım eder.

Nöronal hasarı azaltmak ve kronik hastalıkları düzeltmek karmaşık vakalarda bir diğer önemli yardımcımız. Eğer tip 2 diyabetli bir kişide huzursuz bacak sendromu ile ilgileniyorsanız yüksek seyreden kan şekerinin yarattığı sinir hasarından, aşırı kiloya bağlı uyku problemlerine, kiloya bağlı inflamasyondan, mikrobiyota sorunlarına kadar birçok noktaya göz atmanız gerekiyor.

Bu arada belirtmek isterim. Yüksek kan şekerine bağlı sinir hasarında en iyi yardımcımız alfa lipoik asit.

Tabi ki tedavi yöntemleri sadece bunlar ile kalmıyor. Ama zihninizde huzursuz bacak sendromu ile ilgili ana hatların artık çok daha iyi belirdiğini biliyorum.

Artık merak ettiklerinizi benimle yorumlar aracılığı ile paylaşabilirsiniz! Rahat ve huzurlu uykulara.