Kefir uzun süredir mayası devam ettirilen ve kökeni bilinmeyen bir besin. Hatta kefir için “tanrıların hediyesi” yakıştırması yapılıyor.
Yakıştırmanın fazla abartı olduğunu düşünmeden önce bir durun ve size kefirin faydalarından bahsetmeme izin verin. Çünkü kefir gerçekten mucize bir besin.
Bu yazıda kefir nedir? sorusundan kefirin faydalarına, kefir nasıl yapılır? sorusundan, kefir tiplerine kadar birçok konuya değinecek, soruları cevaplayacağım.
Hazırsanız başlıyoruz!
Yazı İçeriği
Kefir nedir?
Sizi Kafkas dağlarında kısa bir gezintiye çıkarmak istiyorum.
Orada yaşayan ve göçebe olan Türkler sağdıkları keçi sütlerini hayvan derisi içinde depolarken kullandıkları sütü bazen uzun süre kullanmıyorlardı.
Sonrasında gördükleri şey oldukça garipti. Çünkü bu beklemiş sütü sonradan kontrol ettiklerinde gördükleri şey kefirdi. Tabi ki o zaman değeri bilinmeyen bu gizemli mayalanmış süt ziyan edilemezdi ve şans eseri tüketildi.
Kısa sonra farkedildi ki kefir tüketen kişiler kendilerini daha sağlıklı, mutlu ve güçlü hissediyorlardı. İşte kefir buradan doğdu ve mayası devam ettirildi. O zamandan beri bu mucizevi bakteri kombinasyonu yayıldı ve dünya üzerinde kullanılıyor.
Kefir ismi Türkçe’deki “keyif” kökünden geliyor. Çünkü atalarımız kefiri tükettiklerinde kendilerini keyifli ve mutlu hissediyorlardı.
Bu başlığı tanım ile kapatmak istiyorum. Kefir, bakteri ürünleri tarafından mayalanmış, yüksek besin değerine sahip bir yoğurtumsu probiyotik özelliğe sahip bir besindir.
Kefirin faydaları
Kefir ile ilgili sizi heyecanlandırdığımı biliyorum. Ama kefir övgüyü gerçekten hak ediyor. Gelin tüm ayrıntılarıyla beraber kefirin faydalarını inceleyelim.
Bağışıklık sisteminizi güçlendirir
Kefir güçlü probiyotik etkiye sahip besinlerden biridir. Bu özelliği, onu bağışıklık sistemini desteklemek için harika bir aday yapıyor.
Çünkü bağışıklık sisteminiz direk olarak bağırsak florası ile bağlantılıdır ve bağırsak florasındaki faydalı bakterilerin artışı bağışıklık sistemini güçlendirir. Bu konuyla ilgili ayrıntılı bilgiyi bağırsak florası rehberinde bulabilirsiniz.
Faydalı bakterilerin artışından bahsetmişken kefir içinde bulunan bir bakteri grubunun oldukça olumlu farklı bir etkisinden de bahsetmek istiyorum.
Kefirde bulunan lactobacillus kefiri adlı bakteri grubu bağırsak floranızdaki zararlı bakterilerle savaşır.
Bu bilgi aynı zamanda günlük hayatta sık rastlanılan H.Pylori, E.Coli ve Candida gibi birçok farklı bakteriyle savaşta yalnız olmadığınız anlamına da geliyor (1).
Sonuç olarak kefir bağışıklık sisteminizi geliştirir ve lokal olarak sindirim sisteminizdeki zararlı organizmalarla savaşmanıza yardım eder.
Allerjik reaksiyonları azaltır
Bedeniniz karmaşık bir makine ve bu yapının iyi bir savunma mekanizmasına ihtiyacı var. Savunma mekanizmasının güçlü olması ise ne yazık ki tüm problemleri çözmüyor.
Çünkü güçlü bir savunma gerçekte zararlı olmayan maddelere (toz, tahıl gibi) karşı tepki geliştirebilir ve bu durum günlük yaşamınızı ciddi bir şekilde etkiler. İşte bu problemin genel adı allerji.
Son zamanlarda allerjik bireylerin sayısında artış yaşanmasının sebebi ise oldukça basit. Aşırı hijyen ve kötü bağırsak florası. Zira her iki etken de bağışıklık sisteminin doğru çalışması için gereken savunma hücrelerini programlama sürecindeki birer parça.
Kişi yeteri kadar allerjik etken ile karşılaşmaz ise savunma hücreleri dış etkenlere karşı çok duyarlı olur ve kötü bir bağırsak florası varsa bağışıklık hücrelerine yeteri kadar fazla yabancı etken tanıtılamaz. Sonuç olarak her iki durumda da kişi allerjik bir yapıya sahip olur.
Kefir tüketimi, bireyin bağırsak florasını destekleyerek bağışıklık hücrelerinin daha iyi eğitilmesine ve oluşan allerjik reaksiyonların azalmasına yardım eder.
Araştırmalar kefirin allerjik reaksiyondan sorumlu IgE üretimini ve mast hücrelerini (degranülasyon aşamaları) baskıladığı; dolayısıyla allerji bulgularını rahatlattığını gösteriyor (2, 3).
Sonuç olarak allerjik bireylerde kefir tüketimi mevcut allerji reaksiyonlarının azalmasına yardım eder.
Kemik erimesini durdurur
Kötü beslenme tarzı ile beraber hareketsiz yaşam tarzı günümüz insanları için çok büyük bir problem olan kemik erimesinin artık çok sık görülmesine neden oldu.
Hareketsiz yaşam tarzını egzersiz ile yaparak aştığınızı farzedelim. Peki ya kötü beslenme?
İşte kefir kemik erimesine neden olan kötü beslenme alışkanlığının sebep olduğu açığı kapatmanıza yardım eder. Çünkü kefir içerisinde bulunan bakterilerin ürettiği vitamin K2 ile beraber kalsiyumun kemik ve dişlere yönlendirilmesine yardım eder.
Vitamin K2 günümüz beslenme alışkanlıkları ile beraber oldukça az tüketilen bir öğe. Bu sebeple kefir diyete eklenebilecek eşsiz bir vitamin K2 desteği.
Kefirin bu güzel özelliğini tamamlayan şey ise yine kefir içerisinde ciddi miktarda kalsiyum olması.
Dolayısıyla kefir hem kalsiyumun kemiklere yönlendirilmesinde hem de ihtiyaç olan kalsiyumun karşılanmasında etkin bir rol oynayarak kemik erimesinin yavaşlatılmasına yardım eder.
Bu özelliği ile kefir, bir hekim olarak menapoz sonrası kadınlara sık tavsiye ettiğim bir besin.
Kefirin diğer önemli faydaları ise,
- Sindirim sistemini rahatlatır. Özellikle antibiyotik kullanımı sonrası meydana gelen gaz, ishal/kabız atakları bozulan bağırsak florasının bir göstergesi. Bu durum antibiyotik kullanmayan bireylerde bile görülebilir.Araştırmalar kefir tüketiminin bağırsak düzeninde meydana getirdiği değişiklikler ile sindirim problemlerini rahatlattığını gösteriyor. Ayrıca süt içerisindeki laktozun kefirdeki bakteriler tarafından sindirilmesi ile ortaya çıkan “laktik asit” birçok zararlı bakteriyle savaşarak ülser gibi sindirim sistemi problemlerini rahatlatır.
- Kanser hücrelerinin çoğalmasını engelleyebilir. Birçok farklı Türkçe yazıda kefir ile ilgili “kanseri önler” tarzında bilgilere rastladım. Bu tabi ki doğru değil. Ama yapılan araştırmalar özellikle sindirim sistemi ile ilgili kanserlerde, kefir kullanımının kanserli hücrelerin kendi kendilerini öldürme/sindirme (apoptozis) mekanizmasını çalıştırarak kanserli hücrelerin sayısında azalmaya yardım ettiğini gösteriyor.Bu durum tam olarak tedavi edici düzeyde değil. Ama tedavi ile beraber kefir tüketimi faydalı olabilecek bir seçenek.
Kefir mi yoğurt mu?
Kefirin faydalarını sayarken aklınıza neden kefir yerine yoğurt tüketmiyorum? sorusu gelmiş olabilir.
Küçük bir karşılaştırma ile sorunuzu cevaplamama izin verin.
Bakteri sayısı: Probiyotik özelliğin doğru şekilde çalışması için besin içerisinde yeterince bakteri olması şart. Burada bakteri sayısı arttıkça besin daha etkili hale geliyor.
Ortalama bir servis kefir içerisinde 40 milyar bakteri varken, bir servis yoğurtta 10 milyar bakteri vardır.
Bakteri çeşitliliği: Probiyotik etkiyi değiştiren bir diğer faktör ise bakteri çeşitliliğidir. Çünkü her bakteri farklı bir görev üstlenir ve bağırsaktaki faydalı bakteri sayısı kadar, tipi de önemlidir.
Kefirde ortalama 25 çeşit bakteri varken, yoğurtta bu sayı 5’tir.
Sindirim kolaylığı: Laktoz intoleransı olan bireyler için süt ve süt ürünlerinin sindirimi oldukça önemli. Çünkü mevcut laktoz ciddi rahatsızlık verebiliyor.
Burada iki mayalanmış (sindirimi süte göre daha kolay) ürün olmasına rağmen birbirleri ile karşılaştırıldığında kefirin, yoğurttan daha kolay sindirildiğini biliyoruz.
Sonuç olarak probiyotik etki almak istiyor ve sindirim sürecini önemsiyorsanız kefir yoğurttan çok daha iyi bir tercih olacaktır.
Kefir tipleri
Kefir birçok farklı taban kullanılarak yapılabilir. Kullanılan tabanlar da kefir tipini değiştirir.
En sık kullanılan taban maddeler hindistan cevizi sütü, su ve süt olarak sıralanabilir.
Süt kefiri: Süt kefiri özellikle laktoz intoleransı olmayan kişiler için uygun olan bir besin grubu. Burada dikkat etmeniz gereken sütünüzün organik olması. Çünkü organik olmayan süt ürünleri çok fazla kalıntı ve antibiyotik içerir.
Bu durum kefirin kalitesini ve probiyotik gücünü azaltacaktır.
Su kefiri: Süt kefirinden farklı olarak hafif bir tad ve laktozsuz yapısıyla birçok kişi için tercih edilen bir kefir tipi. Burada dikkat etmeniz gereken şey suya katılan şeker miktarı.
Çünkü mayaların çoğalması için şekere ihtiyaç var ve fazla şeker eklemesi nahoş bir tat ve fazla kalori yükü oluşturabilir. Bu sebeple eğer kefir mayalama süreci hakkında deneyimli değilseniz su kefirini tavsiye etmiyorum.
Hindistan cevizi sütü kefiri: Hindistan cevizi sütü, hindistan cevizi suyu ile etinin birleştirilmiş ve su kıvamında hazırlanmış halidir. Hindistan cevizi sütü oldukça fazla besin maddesi içermesi sebebiyle kefir mayasını besler ve ek şeker ilavesine gerek yoktur.
Hindistan cevizi aroması, besleyici yapısı ve laktozsuz olmasıyla hindistan cevizi sütü kefiri benim tercihim.
Evde kefir yapımı
Dışarıdan hazır kefir almak istemiyorsanız evde kefir yapabilirsiniz. Bunun için öncelikle kefir mayası ve kefir tabanına (ham maddesi) ihtiyacınız var.
Kefir mayanız yoksa arkadaşlarınızdan veya internet üzerinden maya bulabilirsiniz. Zira sıfırdan maya oluşturmanız mümkün değil.
Ayrıca kökenini bildiğiniz bir maya bulursanız çok daha kaliteli bir bakteri kompozisyonu oluşturabilirsiniz. Çünkü kefir mayaları değişik bakteriler içerir ve bakteri zenginliği olan bir maya bulursanız daha faydalı bir kefir elde edersiniz.
Benim kendi tükettiğim kefir büyük annelerimden kalma bir aile yadigarı. Yaşayan antika demek daha doğru olacak sanırım.
Evde kefir yapmak için,
- Öncelikle kefir tanelerini süzün ve ayırın. Kefir mayalamak için bir bardak süte (veya hindistan cevizi sütü, su) bir çay kaşığı kefir mayası kullanmalısınız.
- Ardından kefirleri ham maddeye ekleyin.
- Karanlık ve direkt ısıya maruz kalmayan, oda sıcaklığında olan bir yere maya kabını kaldırın (kefir bakterileri, yoğurt bakterilerinden farklı olarak oda sıcaklığında yaşar. Dolayısıyla yoğurttaki gibi sütü ısıtmanıza gerek yok. Sütün oda sıcaklığında olması yeterli.)
- Kefir karışımını 18-36 saat bekletin. (Maya miktarı, mayalanma hızı için önemlidir. Eğer az maya kullanacaksanız daha uzun süre bekletin.)
- 18-36 saat sonunda kefirinizi süzün, mayalarınızı ayrı ve temiz bir kaba alın.
adımlarını izleyebilirsiniz.
Kefirin faydaları: Sonuç
Kefir herkesin tüketebileceği, oldukça sağlıklı bir besin. Kefirin faydaları için özet bilgileri aşağıda sıraladım.
- Kemik sağlığınızı olumlu etkiler.
- Bağışıklık sistemini güçlendirir.
- Sindirim sistemi enfeksiyonlarının tedavisine yardım eder.
- Allerjik reaksiyonları azaltır.
- Bazı kanserli hücrelerin sayısını azaltabilir.
- İrritabl bağırsak sendromu, ülser gibi sindirim sistemi hastalıklarını rahatlatır.
Sonuç olarak kefir hakkında birçok şeyi beraber değerlendirdik. Ben uzun süredir kefir kullanıyorum ve oldukça memnunum. Peki kefir hakkında sizin deneyimleriniz neler? Benimle yorumlar aracılığı ile paylaşmayı unutmayın.