Sağlıklı yaşam ile ilgili birçok konuya değinmeye çalışıyorum. Burada önemli etkileri olan bitki ve besinleri incelemeden geçmek oldukça mantıksız olur. Zira sağlıklı yaşam için değerlendirdiğimiz birçok hedefe ulaşmakta bu bitki ve besinler bize yardım edecek.

Bahsedilen besinlerden en önemlisi ise zerdeçal. Zerdeçal barındırdığı aktif maddeler ile birçok faydalı etkiye sahip.

Bu yazıda zerdeçalın faydalarından, zerdeçal nasıl tüketilir? sorusuna kadar birçok konuya değinecek soruları cevaplayacağım.

Hazırsanız başlıyoruz!

Zerdeçal nedir?

Zerdeçal yüz hatta binlerce yıldır bilinen, özellikle Asya kıtasında tıbbi amaçlar için kullanılan kuru hali sarı renkli olan bir bitki. Bu bitkinin sadece bir baharat olmadığını modern tıbbın tam anlamıyla keşfetmesi yaklaşık yüz yıl öncesine dayanıyor.

Moleküler düzeyde hastalıkların sebebinin araştırılması sırasında modern birçok hastalığın oksidatif stres ve kronik inflamasyon ile ilişkili olduğu görülmesinin ardından bu problemler için çeşitli etken maddeler denenmiş.

Bu etken maddelerden biri ise zerdeçalda yoğun olarak bulunan curcumin. Araştırmalar curcumin etken maddesinin kronik inflamasyona etkisini gördükten sonra daha da derine iniliyor. O zamandan şuana kadar birçok farklı deney/çalışma ile zerdeçalın mucizevi etkilerine tanık oluyoruz.

Evet, sizi heyecanlandırdığımın farkındayım. Hadi devam edelim.

Zerdeçalın faydaları

Zerdeçal ile ilgili hastalık ve problem odaklı açıklama yapacağım. Bu sebeple zerdeçalın etkileri ile ilgili kaçırdığım noktaların olacağını biliyorum. Kaçırılan noktalar için üzülmeyin zira fazla ayrıntı içerdikleri için ilginizi çekmeyecek hususlar.

Demans, Alzheimer ve nörolojik hastalıklar

Nörolojik hastalıklar çok geniş bir sebep yelpazesine sahip. Bu sebepler arasında önemli bir yere sahip ve birçok nörolojik hastalık ile bağlantılı olan BDNF (Brain-Derived Neurotrophic Factor) ile ilgili konuşmak istiyorum.

BDNF beyin dokunuzun sağlıklı şekilde kalabilmesi için çalışan bir büyüme faktörü. Bu faktörün depresyon ve Alzehimer başta olmak üzere birçok nörolojik hastalıkta azaldığını görüyoruz. Dolaylı olarak biliyoruz ki BDNF düzeyleri ile birçok nörolojik hastalık bağlantılı.

Zerdeçal ise burada kilit bir role sahip. Çünkü “curcumin” etken maddesi beyin üzerinde BDNF düzeyini arttırıyor. Bu artış özellikle beyin dokusuna zarar veren dejeneratif hastalıklarda koruyucu olurken, mevcut ilerleyişi geciktirebilir.

Curcumin Alzehimer hastalığından korumakla beraber, Alzehimer tanısı almış bireylerde beyin üzerinde beta amiloid birikimini azaltarak hastalığın ilerleyişinin yavaştılmasına yardım eder.

Yani zerdeçal hem koruyucu hemde tedavi sürecinde yardımcı olarak kullanılabilir.

Bazı araştırmalar minör (hafif) depresyon tedavisinde zerdeçalın içerisindeki curcumin maddesinin antidepresanlar kadar etkili olabileceğini gösteriyor.

Obezite, metabolik sendrom ve kalp damar hastalıkları

Yazının başında zerdeçalın kronik inflamasyona etkisinden kısaca bahsetmiştim. Artık ayrıntıya inme vakti.

İnflamasyon bedeninin sağlıklı çalışması için oldukça elzem bir mekanizma. Hasarlı yapıların onarılmasında ve yabancı canlı/cansız yapıların etkisiz hale getirilmesinde görev alan bu işlemler aynı zamanda istemsiz olarak da aktive edilebiliyor.

İşte sorun tam olarak burada başlıyor. Kronik olarak meydana gelen inflamasyon zararlı ve hasarlı yapılara değil, bedenin kendi dokusuna yöneliyor. Bu durum hızlı yaşlanmadan, sağlıklı hücrelerin hasarına kadar birçok şey ile sonuçlanabiliyor.

Aslında şuan gördüğünüz ve sık duyduğunuz kronik hastalıkların neredeyse tamamı kronik inflamasyon ile bir şekilde alakalı. Obezitenin doğurduğu sonuçlar (özellikle insülin direnci), metabolik sendromun meydana getirdiği hastalıklar sadece listenin bir kısmını oluşturuyor.

Obezitede meydana gelen kronik inflamasyon insülin direncini beraberinde getirir. Curcumin kullanımı ise bazı araştırmalarda inflamasyonun azaltılması ile beraber insülin direnci profilinde olumlu gelişime yardım ettiği görülebilir.

Zerdeçalın içerisinde bulunan curcumin etken maddesi ise birkaç farklı mekanizma ile inflamasyon mekanizmasını blokluyor.

En önemli mekanizma ise NF-kB’i bloklaması ile alakalı.

Kalp damar hastalıklarının mekanizması ise kronik inflamasyon ile sınırlı değil. Damar duvarının bozulması ve damar duvarında oluşan plaklar kalp damar hastalığı ile ilgili oluşan önemli bulgulardan.

Bu olayları engellemek ve gelişmiş sorunlu yapıları düzeltmek için zerdeçal kullanılabilir.

Birkaç araştırmada damar duvarının yapısını düzeltmeye yardım ettiği ve daha önceden damar tıkanıklığı yaşamış bireylerde kalp krizinin tekrarlamasını büyük oranda engellediği görülüyor.

Sonuç olarak zerdeçal kronik inflamasyonu engelleyerek kronik hastalıkların oluşturacağı komplikasyonları azaltabilir ve kalp damar sağlığını koruyabilir.

Diğer önemli etkiler

Zerdeçalın etkileri sadece nörolojik, kalp damar hastalıkları ve metabolik sendromla ilgili değil. Çünkü araştırma alanları çok geniş ve zerdeçal muazzam bir potansiyele sahip.

Burada önemli özelliklerden biri curcumin etken maddesinin antioksidan özelliği.

Bedeninizde sürekli olarak serbest oksijen radikalleri oluşur. Bu serbest oksijen radikalleri hücre düzeyinde yapılara zarar vererek yaşlanma ve birçok hastalığın kökeninde yer alır.

Curcumin maddesinin antioksidan özelliği ile beraber yaşlanma sürecine olumlu etki eder.

Artirit eklemlerde ağrı ve hareket zorluğu ile gelişen, yaşam standartını ciddi şekilde bozan bir hastalık. Kökeninde inflamasyon olduğu için direkt olarak zerdeçal ile bağlantı kurulan bu hastalıkta da bahsedeceğim birkaç şey var.

Araştırmalar artirit vakalarında oral olarak alınan curcumin etken maddesinin şikayetleri ortalama %41 oranında azalttığını göstermektedir.

Durum böyle olunca zerdeçal kullanımını özellikle ileri yaşlarda meydana gelen artirit vakalarında kullanıma oldukça uygun olarak görülmekte.

Ayrıca zerdeçalın kanseri engelleme özelliğinin olduğunu belirtmek istiyorum. Ayrıca kanser tedavisi gören bireylerin bazılarında (özellikle meme kanseri) tedaviye ek olarak kullanılan zerdeçalın kanserli hücrelerin parçalanmasını aktive ettiği görülmüş.

Zerdeçal nasıl kullanılmalı?

Zerdeçal ile ilgili önemli bir problem var. Kendisi suda çözünemeyen komponentlere sahip ve bu sebeple emilimi oldukça az. Ayrıca curcumin asidik pH ile hızlıca bozunan bir yapıya sahip. Eğer tek başına zerdeçal tüketerek yeterli curcumin etken maddesi almak istiyorsanız ciddi miktarda tüketim gerekiyor ki bu çoğu zaman mümkün değil.

Ayrıca ne yazık ki zerdaçalın kuru ağırlığının sadece küçük bir kısmı curcumin etken maddesine sahiptir. Zerdeçal, ağırlığının yaklaşık %5’i kadar curcumin içerir.

Durum böyle olunca emilimi arttırmak için birkaç farklı yönteme ihtiyaç duyuyoruz.

İlk yöntem -aslında en doğal olanı- zerdaçal tüketimini karabiber ile yapmak. Karabiber içerisinde buluna “piperine” etken maddesi birkaç farklı enzimi engelleyerek emilimi ortalama 20 kat arttırıyor.

Burada piperine etken maddesi suda çözünmeyi değiştirmediği için emilim hala bir miktar eksik kalabilir. Burada en önemli yöntem curcumin moleküllerini değişik yapılar ile birleştirerek enzimlerden zarar görmesini önlemek ve emilimini arttırmak.

Piyasada göreceğiniz birçok farklı zerdeçal ekstraktı bu işlemi görmüş halde satılır. Bu neredeyse tedavi edici dozda curcumin etken maddesini almanın tek yoludur.

Doz olarak hastalığa bağlı yorum yapmak en doğrusu zira soruna göre alınması gereken etken miktarı ciddi şekilde değişiyor. Aynı şekilde her supplementin yapısı farklı olduğu için emilim düzeyi farklı ve ne kadarının kana geçeceği yapıya göre değişiyor.

Bu sebeple kan curcumin düzeyi üzerinden konuşmak en mantıklısı. Yeterli kan curcumin yoğunluğu 15 ile 50 μM arasında değişiyor. Doz ayarlamasını bu sebeple kesinlikle hekiminiz yapmalı.

İnternet üzerinde zerdeçal çayı, suyu ve bilimum saçma bileşimi sık sık görüyorum. Bu tip “sözde supplementler” size neredeyse hiç etken madde sağlamaz ve faydasızdır. Bu sebeple zerdeçal tüketimi için bu tip yolları tercih etmeyin.

Zerdeçalı kimler tüketmemeli?

Yazının başından beri zerdeçalın ne kadar etkili olduğundan bahsediyorum. Bu kadar etkili bir molekül bazı durumlarda size zarar verebilir. Özellikle warfarin ve klopidogrel (bilinen piyasa adları sırasıyla Coumadin, Plavix) etken maddeli ilaç kullanan kişiler kesinlikle zerdeçal tüketmemeli.

Bunun yanında kanser tedavisinde hekim kontrolünde tedaviye ek olarak kullanılabilecek zerdeçal, vinblastin (sık kullanılan bir kemoterapötik ajan) ile beraber kesinlikle tüketilmemelidir.

Yukarıdaki etkileşimler en ciddileri olmakla beraber başka ilaç etkileşimleri de meydana gelebilir. Bu sebeple ilaç kullanıyorsanız zerdeçal tüketimini hekim kontrolünde yapmalısınız.

Sonuç: Zerdeçal mucize besin mi?

Zerdeçal oldukça faydalı ve sağlıklı yaşam hedefini taşıyan kişiler için kullanılabilir bir bitki. Mucize kelimesine karşı oldukça mesafeli olmama rağmen zerdeçalı neredeyse mucizevi olarak değerlendireceğim.

Etken maddelerin emilme ve yeterli düzeye ulaşma zorluğu sebebiyle çoğu zaman zerdeçalı ekstrakt olarak kullanmak gerekse de doğru kişilerde bu supplementlerin kullanımını tavsiye ediyorum.

Eğer supplement olarak almayacaksanız bir çay kaşığı taze öğütülmüş karabiber, bir buçuk tatlı kaşığı zerdeçal ve bir tatlı kaşığı saf zeytinyağını karıştırıp günde bir kere tüketebilirsiniz.

Bazı özel hasta gruplarında zerdeçal kullanımı iyi düzenlenmeli ve hastalığa göre kan düzeyi belirlenmelidir. Özellikle ilaç kullanıyor yada kronik bir hastalığa sahipseniz zerdeçal supplementlerini hekim kontrolünde tüketmenizde fayda var.