Ailemde migren problemine sahip çok fazla kişi var. Dolayısıyla uzun zamandan beri konu ile ilgili hem hekim olarak hem de bir yakın/akraba olarak çok fazla çalışma içerisindeydim.

Konu ile ilgili tıbbi tedavinin yanında doğal anlamda yapılacak çok şey var. Son zamanlarda bu tip soruların artması ile beraber size deneyimlerimden bahsetmek istiyorum.

Bu yazıda doğal migren tedavisinden bahsedecek, migreni tetikleyen besin ve diğer faktörleri sıralayacak, doğru hareket etmeniz için yapmanız gerekenlerden bahsedeceğim.

Hazırsanız başlıyoruz!

Migren: Karanlıkta kalan hastalık

Migren ile ilgili açığa kavuşturulmayan çok fazla şey var. Dolayısıyla merak artıyor, hastalar tedavi sürecinde kendilerini yalnız hissediyor.

Burada birçok hastamın ayrıca ağrı kesicilere yöneldiğini görüyorum. Bu durum aslında oldukça yalnış. Çünkü ağrı kesicinin düzenli olarak kullanımı -ki migren hastaları bu şekilde davranmaya eğilimlidir- kişilerde ağrının daha kolay ortaya çıkmasına sebep oluyor.

Aslında bu basit bir tıbbi bilgi. Eğer bir duyuyu baskılarsanız onun daha hassas olmasını sağlarsınız. Yani siz ağrıyı baskıladıkça sonradan gelişecek ağrıya daha duyarlı oluyorsunuz ve sonuç kötüleşen, ilaçlarla geçmeyen migren atakları.

Dolayısıyla ağrı kesiciler de çözüm değil. Burada medikal olarak yapılan botoks, biyofeedback gibi yöntemler de herkeste başarılı değil. Yani migren tedavisinde odak noktamız hastalığı direkt olarak düzeltmek değil. Çünkü hala net bir tedavi yöntemimiz yok

Bunun yerine atakların sıklığını ve şiddetini azaltmak birinci önceliğimiz. Burada size vermek istediğim şey de bu.

Migreni tetikleticileri

Migren hastalarında tetikleyicileri bulmak ve onları ortadan kaldırmak oldukça önemli. Çünkü eğer migrene sebep olan faktörleri ortadan kaldırsanız, ağrılarınız ve ataklarınız azalacaktır.

Basit birkaç öneri ile migren ataklarından “neredeyse” tamamen kurtulmuş birçok hastam var. Dolayısıyla tetikleyicileri bilmeniz gerekiyor. İşte en önemli tetikleyiciler!

Migreni tetikleyen besinler

Mayalı besinler içerisinde oldukça fazla tyramin içerir. Bu madde kan damarlarınızın genişliğini ve kasılma sürecini etkileyerek baş ağrısına sebep olur (1, 2). Hatta besinlerin direkt mayalanmasına bile gerek yok. Dolapta birkaç gün bıraktığınız bir yemeği tüketmek baş ağrısı yapıyorsa sorunu uzaklarda aramamalısınız.

Yapmanız gereken şey ise mayalı ekmek, kefir, sauerkraut, şarap ve diğer tüm mayalanmış besinleri diyetinizden çıkartmak.

Biliyorum mayalı besinlerin çoğu probiyotik açısından zengin ve oldukça sağlıklı.

Dolayısıyla ben bu kısıtlamayı hastalarıma bir süre uygulatıp, migren sıklığı azaldıktan sonra mayalı besinleri yavaş yavaş diyetlerine ekliyorum.

Bu şekilde denge oluşuyor.

Çikolata seven takipçilerimi üzecek bir haberim var. Çünkü çikolata aşk hormonu olarak bilinen ve beyinde birçok farklı noktayı uyaran feniletamin içerir. Bu maddenin son zamanlarda migren ataklarından sorumlu olduğunu gösteren birçok araştırma mevcut (3).

Dolayısıyla migren hastalarında çikolatayı azaltmak oldukça önemli bir adım.

Nitrit ve nitrat içeren besinler vücutta nitrik oksit oluşumunu kolaylaştırır. Bu durum damarları genişletir ve beyinde damar genişlemesinin bir sonucu da baş ağrısıdır.

Eğer migreniniz varsa besinler içerisinde nitrit ve nitratı en çok içeren işlenmiş et ürünleri (sucuk, pastırma, sosis gibi) ve kırmızı pancar tüketimini tekrar gözden geçirmeniz daha doğru olacaktır.

Hatta bu tip ağrının özel bir adı var. “Hot dog headache” yani sosisli baş ağrısı. Aşırı nitrit içeren sosisli (ekmek arası sosis) tüketen kişilerde görülen baş ağrısını açıklamanın en güzel yolu değil mi? 🙂

Ayrıca migreni tetikleyen yiyeceklerden geri kalanlarını aşağıda sıraladım.

  • Aşırı soğuk besinler beyin kan akımında ani bir azalma oluşturarak baş ağrısı yapabilir.
  • İşlenmiş market ürünlerinde çok bulunan mono sodyumglutamat nam-ı diğer çin tuzu tüketimini abartmak migren atağına sebep olabilir.
  • Çay ve kahve gibi bağımlılık yapan ürünleri sık tüketmek migren ataklarına sebep olabilir.
  • Tatlandırıcılar ciddi şekilde migren ataklarına sebep olabilir. Burada en suçlu tatlandırıcı tipi ise aspartam.
  • Kuru meyvelerde sık bulunan sülfit maddesi de migren ataklarını tetikleyebilir.

Migreni tetikleyen diğer şeyler

Tabi ki migren sadece yiyecekler ile tetiklenmiyor. Bulunduğunuz durum ve yaşam tarzınız da bu konuda oldukça etkilidir.

Özellikle,

  • Aşırı stres, beyin üzerinde birçok noktanın uyarılmasına neden olur. Bu durum ciddi baş ağrısı oluşturabilir.
  • Kuvvetli kokular (benzin, parfüm gibi) baş ağrısına sebep olabilir.
  • Doğum kontrol ilaçları, birkaç farklı hormon düzeyini değiştirerek bedenin normalden farklı çalışmasına neden olur ve bu durum migren ataklarını arttırır. Bu sebeple ergenlik öncesi kız çocuklarında migren çok az görülür. Migren sıklığının en fazla arttığı zaman aralığı ise ergenliktir.
  • Uyku problemi (az veya çok uyumak), daha fazla strese girmenize neden olarak baş ağrınızı arttırabilir.
  • Ayrıca aşırı gürültülü yada çok aydınlık ve titreyen/yanıp sönen ışık bulunan ortamlar beyin üzerindeki uyarı sistemini aktive edecektir. Aynı şekilde bilgisayar ve telefon ekranları da migren ataklarını tetikler. Bu tip durumlarda tansiyonunuz artar ve kan damarlarınız bunu engellemek için genişler. Sonuç olarak migren atakları tetiklenir.
  • Düzeninizi değiştirmek baş ağrısını arttırabilir. Bu duruma verilen ad haftasonu baş ağrısıdır. Çünkü insanlar haftasonunda düzenlerini değiştirir ve daha çok baş ağrısı yaşar.

migreni tetikleyebilir.

Doğru tetikleyiciyi nasıl bulacaksınız?

Size migren ataklarına neden olan onlarca farklı sebepten bahsettim. Burada bilmenizi istediğim önemli bir nokta var. Her migren hastası aynı tetikleyicilerden etkilenmez.

Yani genel bir tetikleyici olan işlenmiş et ürünlerini çok tüketen ama zarar görmeyen birinin olması gayet doğal. Dolayısıyla sizi tetikleyen noktaları bulmanız çok önemli.

Bunun için yapmanız gereken şey ayrıntılı bir günlük tutmak. Bu günlükte,

  • Yatağa girdiğiniz saat ve uyku miktarı,
  • O gün yediğiniz besinler,
  • Kaç saat bilgisayar ve telefon kullandığınız,
  • Baş ağrısı yaşadığnız günler,

yazmalısınız. En az bir ay tutacağınız bu günlüğü incelemeye başladığınızda baş ağrısı yaşadığınız günlerde ne yaptığınızı, ne yediğinizi sıralayın. Birkaç migren atağında ortak olarak bulunan aktiviteler ve besinler muhtemelen sizin baş ağrısını tetikleyen şeyleri oluşturuyor.

Yapacağınız son şey ise sizin tetikleyicilerinizi ortadan kaldırmak. Bu kadar basit!

Doğal migren tedavi yöntemleri

Migren tedavisine yardım edecek birçok farklı nokta var. Bunlar direkt olarak tedavi olmanızı sağlamasa da atakların azalmasına ve rahatlamanıza yardım edecektir.

Ama bu yöntemleri tek başına uygulamak yeterli değil. Dolayısıyla migreni tetikleyen besinleri ve aktiviteleri azaltırken tedavi yöntemlerini uygularsanız migreni doğru şekilde yönetebilirsiniz.

Anti inflamatuar besinleri tüketmek uzun vadede migren semptomlarını azaltır. En önemli anti inflamatuar besinlerden olan omega 3 yağlarını, zerdeçalı ve zencefili diyetinize eklemelisiniz. Ayrıca

inflamasyonu azaltabilirsiniz.

Magnezyum eksikliği baş ağrısı yapabilen ciddi bir problem. Eğer yapılan her şeye rağmen baş ağrınız geçmiyorsa hekim kontrolünde magnezyum supplementi alınabilir.

Suni ışık maruziyeti ciddi şekilde baş ağrısına sebep olur. En çok suni ışığa maruz kaldığınız noktalar ise televizyon, bilgisayar, telefon ekranları ve gece açtığınız beyaz ışıklar. Saat 22:00’den sonra beyaz ışıkları kapatarak ve elektronik eşyaların ekranlarından uzak kalarak suni ışık maruziyetini azaltabilirsiniz.

Suni ışıktan daha etkili bir şekilde korunmak isterseniz suni ışık rehberi adlı yazımı inceleyebilirsiniz.

Gümüş düğme bitkisi supplementlerinin baş ağrısını ve migrende sık görülen mide bulantısı sorununu azalttığını biliyoruz. Ayrıca düzenli kullanım migren ataklarının sıklığını azaltabilir.

Sonuç olarak migren ciddi rahatsızlık oluşturan bir durum. Yapılacak en önemli şey ise migreni tetikleyen besinleri ve diğer faktörleri azlatmak, migren tedavisinde kullanılan doğal yöntemleri uygulamak.

Peki sizin migren ağrısına çözümünüz ne? Benimle paylaşmayı unutmayın!